Anıların ve Şairlerin İzinden Kadıköy

-match-up mag dergisi için yazılmıştır.

“Geçeydin Boğaziçi’nden
Başında İstanbul havası
Çarpaydın Kadıköy iskelesine
Çarpaydın çırpınaydın
Vapura binerken Memet’le anası…”

Nazım Hikmet Ran, belki de bu dizeleri yazdığında İstanbul’da oturduğu son semt olan Kadıköy’e veda ediyordu. Belki kısa zaman sonra dönme hayaliyle, belki bir daha dönmeyeceğini inceden hissederek. Oğlu Memet ve eşi Münevver ile yaşadığı son evin sokağına belki son kez bakarak, içten içe kızarak, belki ev önünde bekleyen polislerin aldırmayışına şükrederek…

Nazım ve nice şairlerin hayatlarının bir döneminde, eşsiz anılar biriktirdikleri semtte, Kadıköy’deyiz. İstanbul’un saklı tarihinin izlerini sürüyoruz. Bazen üzülerek birçok anıya ev sahipliği yapmış binaların korunmadığına yana yakıla tanık oluyoruz, bazen bahar çiçeklerinin arkasında gizlenen pencerelere bakıp nedensizce mutlu oluyoruz.

Kapalıçarşı’nın Tarihi Dükkanları ve Saklı Kalmış Hanları

-match-up mag dergisi için yazılmıştır.

Bir yazısında Nezihe Meriç şöyle der: “Hemen hemen her cadde, gün boyu insanlarla dolar taşar. Ama bu öylesine değişken bir kalabalıktır, öyle ince ayrıntıları vardır ki, bir kenti ancak “kent seven” biri sezebilir.”

Kenti yeniden sevmeye karar verdiğimiz, belki de bu yolla bütün kusurlarını, acılarını unutmaya çalıştığımız bir anda İstanbul’un en büyük ve en eski “alışveriş merkezine” doğru yola çıkıyoruz.